1. isim Cisimleri görmeyi, renkleri ayırt etmeyi sağlayan fiziksel enerji, erke, ziya, nur, şavk
"Okuyabilmek için kapıdaki ışık yeterli değildi." - H. E. Adıvar
2. Bir yeri aydınlatmaya yarayan araç
"Bir gece yatmışken kalktı, bitişik odaya girdi, ışığı yaktı." - Y. Atılgan
3. Aydınlanmak için kullanılan elektrik
"Apartmandaki dairelerin ışıkları kapalı, herkes mışıl mışıl uyuyor olmalı." - A. Ümit
4. mecaz Mutluluk, sevinç veya zekâdan doğan, özellikle yüzde ve gözlerde beliren parıltı
"Bütün gözlerden manalı ışıklar sıçrıyordu." - P. Safa
5. mecaz Yol gösteren, aydınlatan kimse, düşünce, eser vb
"Sevgili Behçet Necatigil şiirimizin vazgeçilmez ışıklarından biri olarak ayrıldı aramızdan." - N. Cumalı
6. fizik Yüksek derecede ısıtılan cisimlerin veya çeşitli enerji biçimleriyle uyarılan cisimlerin gaz ışı yaydığı gözle görülen ışıma
Diğer Kelimeler:
bıçkı,
altıpas,
kemik zarı,
maş,
koçan bağlamak,
nesil,
kuru kuruya,
elektrokimya,
daldırılabilme,
kıvamlanma,
iç bellek,
maket bıçağı,
hortumlanmak,
saykal,
belirtiliş,
mert
Tarih : 2014-10-19 22:51:46
çok saçma
alper
Tarih : 2014-04-14 20:35:26
Çok teşekkür ederim.
azize
Tarih : 2012-12-04 13:51:27
hiç bulamadım